Türkiye'nin siyasi ortamında son günlerde en çok dikkat çeken konulardan biri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) üzerindeki soruşturmalardır. CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yapılan bu soruşturmanın tamamen siyasi bir amaç güttüğünü belirtti. Özel, İBB'ye yönelen soruşturmanın adeta bir siyasi tasfiye girişimi olduğunu söyleyerek, bu duruma karşı sert bir şekilde tepki gösterdi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Türkiye'nin en büyük metropolü olmasının yanı sıra, siyasi arenada da oldukça kritik bir pozisyona sahiptir. Yerel yönetimler arasında en fazla dikkat çeken başkanlık koltuğuna sahip olan İBB, 2020 yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) adayı Ekrem İmamoğlu tarafından kazanılmıştır. Bu zafer, CHP için büyük bir zafer olarak nitelendirilirken, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ise bu durumu hazmedememiş görünmektedir. İşte bu nedenlerle, İBB'ye yönelik yapılan soruşturmaların siyasi bir boyuta sahip olduğu her kesim tarafından dile getirilmektedir.
Özgür Özel’in açıklamalarına göre, yapılan soruşturmalar, hükümetin İstanbul'daki muhalefet gücünü zayıflatma amacı taşıdığını düşündürmektedir. Özel, bu tür adımların demokrasiyi tehdit eden ve siyasi iktidarın muhalefete yönelik baskı kurma çabası olarak algılandığını vurguladı. Böylece, İstanbul'un yönetiminde söz sahibi olan İBB'nin karar alma süreçlerinin ve bütçesinin bu tür siyasi hamlelerle etkilenmesinin önüne geçilmesi gerektiğini ifade etti.
Özgür Özel, yaptığı basın toplantısında bu durumun kabul edilemez olduğunu belirtti. "Hükümet muhalefeti sindirmek için elindeki tüm araçları kullanıyorsa, bu demokrasimizin temel ilkelerine aykırıdır. İBB’nin üzerinde oynanan bu oyunlar, İstanbul halkına yapılmış bir ihanettir," diyerek, hükümetin tutumunu sert bir dille eleştirdi. Ayrıca, İstanbul'un geleceği için endişeli olduklarını ve bu duruma karşı sessiz kalmayacaklarının altını çizdi.
Özel’in tepkileri yalnızca İBB ile sınırlı kalmadı. Ülke genelinde benzer siyasi tasfiye girişimlerinin olduğunu da vurgulayan Özel, "Eğer bu şekilde devam edersek, Türkiye'de kimse güvenli bir şekilde yaşamını sürdüremeyecek," şeklinde konuştu. İBB'ye yönelik soruşturmaların yarattığı tedirginlik, sadece İstanbul ile sınırlı kalmayıp, ülke genelindeki yerel yönetimlerle de etkileşim kurabilir. Bu nedenle, ülkenin demokratik yapısının korunması adına bu meselelerin dikkatle takip edilmesi gerekiyor.
Sonuç olarak, Özgür Özel'in İBB’ye yönelik soruşturmalar hakkında verdiği tepkiler, yalnızca bir muhalefet söylemi olmaktan öte, Türkiye'deki demokratik yapının sürdürülebilirliği üzerine önemli bir tartışma başlattı. Bu tür olayların sıkça yaşandığı bir ortamda, hem muhalefet hem de iktidar tarafında bu tür hamlelerin sonuçlarının dikkatli değerlendirilmesi, demokrasi adına büyük bir önem taşımaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geleceği, sadece İstanbul'un değil, tüm Türkiye’nin demokrasi mücadelesinin de bir parçası olarak değerlendirilmeli ve bu doğrultuda gerekli önlemler alınmalıdır.