Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) son yıllarda yürütülen çalışmalarla daha şeffaf ve hesap verebilir bir yapı haline gelmeye yönelik önemli adımlar atıyor. Bu bağlamda, milletvekilleri 2023 yılında toplam 30.546 soru önergesi vererek dikkat çekici bir rekora imza attı. Bu sayı, TBMM’nin mevcut yasama döneminde ortaya konulan etkili muhalefet ve denetim anlayışının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Vekiller, soru önergeleri aracılığıyla yalnızca hükümete değil, aynı zamanda kamuoyuna ve topluma da hesap soruyorlar.
Soru önergeleri, milletvekillerinin yasama yetkisi çerçevesinde hükümete yönelttiği yazılı sorulardır. Bu önergeler, Meclis’in işlevselliğini artırmanın yanı sıra, halkın temsilcisi olan vekillerin vatandaşların sorunlarını gündeme getirmesi için etkili bir araç oluşturur. Özellikle Türkiye’deki siyasi dinamikler ve toplumun farklı kesimlerinin ihtiyaçları göz önüne alındığında, vekillerin bu önergeleri sunması o kadar önemlidir ki; halkın sesi olma misyonunu üstlenirler. Vekiller tarafından sunulan soru önergeleri, bakanlıkların çalışmalarını denetlemek ve kamuoyunu bilgilendirmek adına da büyük bir önem taşır. Her bir soru önergesi, toplumun farklı kesimlerinin yaşadığı sorunları ortaya koyarak, daha kapsayıcı politikaların geliştirilmesine zemin hazırlar.
2023 yılında verilen soru önergesi sayısının bu kadar fazla olmasının birkaç temel nedeni var. İlk olarak, ülke gündeminin yoğunluğu ve çeşitli siyasi olayların meydana gelmesi, milletvekillerinin aktif bir şekilde kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacını artırdı. Ayrıca, günümüzde halkın bilgiye erişim kurumları üzerinden elde ettiği verim ve öğretim düzeyinin artması, toplumun siyasete olan ilgisini artırmış ve vekillerin sorumluluklarını daha etkin bir şekilde yerine getirmelerine zemin hazırlamıştır. Bunun yanı sıra, sosyal medya ve diğer iletişim ağlarının gelişmesi, vatandaşların sorunlarını doğrudan vekillere iletme konusunda daha proaktif olmalarını sağlamıştır. Milletvekilleri de bu talepler doğrultusunda daha çok soru önergesi sunarak, halkın çıkarlarını yansıtmaya çalışmaktadır.
Öte yandan, bu rekorun arkasında muhalefet partilerinin de yerine getirdiği önemli bir rol bulunmaktadır. Özellikle Türkiye’deki siyasi partilerin Meclis içindeki denetim görevlerini etkili bir şekilde sürdürmeleri, verimli bir muhalefet anlayışının gelişmesini sağlamıştır. Muhalefet milletvekilleri, iktidara ait uygulamalara yönelik eleştirilerini ve çözümlerini dile getirmenin yanı sıra, kamuoyunun duyduğu endişe ve talepleri de göz önünde bulundurarak soru önergeleri hazırlamaktadırlar. Bu durum, yasama sürecinin daha verimli ve vatandaş odaklı bir yapıya kavuşmasını teşvik ediyor.
Son olarak, seçmenlerin vekillerden beklentilerinin artması da bu rekoru etkileyen önemli bir faktördür. Seçmenler, temsilcilerinin sorunlarına duyarsız kalmaması ve bu konuda aktif bir rol oynamasını bekliyor. Bu nedenle, vekillerin soru önergesi verme oranlarında yaşanan artış, adeta halkın taleplerine karşı verilen bir yanıt niteliğindedir. Yani, vekillerin sunduğu bu önergeler, sadece yasama faaliyetinin bir parçası değil, aynı zamanda halk ve temsilcileri arasındaki güvenin sağlamlaştırılması adına da kritik bir öneme sahiptir.
Gelecek dönemde bu trendin devam etmesi ve vekillerin danışmanlık görevlerini etkin bir şekilde yerine getirerek, toplumun ihtiyaçlarına karşı duyarlı bir şekilde yanıt vermeleri bekleniyor. Başta gençler olmak üzere toplumun farklı kesimlerinin aktif katılımı ve öncü rol üstlenmesi halinde, soru önergesi verme alışkanlığının süreklilik kazanması ve daha geniş bir kitleye yayılması kaçınılmaz görünüyor. Özetle, 30 bin 546 soru önergesi, Türkiye’nin demokrasi yolunda attığı önemli bir adım olarak tarihe geçti ve bu kültürün daha da güçlenerek savaşa devam etmesi gerektiği aşikardır.