Mardin’in tarihi ve kültürel zenginlikleriyle bezenmiş caddelerinde bir hayırseverin yaptığı jest, şehrin sakinleri arasında büyük bir mutluluk yarattı. Yerel bir marketteki veresiye borçlarını üstlenen bu gönül insanı, birçok ailenin yüzünü bir nebze olsun güldürdü. Mardin gibi geçmişten gelen zengin kültürel yapıya sahip bir şehirde, yardımlaşmanın ve dayanışmanın önemi bir kez daha gözler önüne serildi.
Şehrin içindeki küçük bir marketin sahibinin, dükkanında başlattığı veresiye uygulaması, ekonomik sıkıntılarla boğuşan birçok aile için adeta bir kurtuluş yolu olmuştu. Ancak, zamanla artan borçlar yüzünden zor günler geçiren market sahipleri, bu yükü hafifletmek için çeşitli yollar ararken, bir hayırseverin ortaya çıkmasıyla umut ışığı doğdu. Hayırsever, dükkanın veresiye defterindeki toplam borç miktarını öğrenince, yerel halkın yaşadığı bu sıkıntıya kayıtsız kalamayacağını anladı ve derhal harekete geçerek borcu tamamen kapatmayı üstlendi.
Kendisi hakkında fazla bir bilgi vermeyi istemeyen hayırsever, ''İnsanlar çok zor durumdalar, elimden geldiğince yardımcı olmak istedim. Bu borçlar ödenmeyince, aileler geçim sıkıntısı yaşıyor ve bu durum birçok insana; özellikle çocuklara yansıyor,'' şeklinde duygularını ifade etti. Onun bu fedakarlığı, sadece market sahibini değil, aynı zamanda birçok evi de rahatlatmış oldu.
Mardin’de gerçekleşen bu olay, sadece bir marketteki borçları temizlemekle kalmadı, aynı zamanda toplumsal dayanışma, yardımlaşma ve iyilik rüzgarını da estirdi. Kentte bu tür yardımlaşmaların daha sık yaşanması gerektiğini vurgulayan vatandaşlar, hayırseverin bu davranışını örnek göstererek, “Birlikte daha güçlüyüz ve bu tür destekler, toplumu daha da kenetliyor” dediler. Yardımların arttığı ve insanların bir araya gelerek kenetlendiği bir dönem, Mardin için bir nefes kırıcı olurken, diğer illere de örnek teşkil edecek bir hikaye olarak kayıtlara geçti.
Marketin sahibi, hayırseverin yaptığı bağış sonrası, “Müşterilerimizle aramızdaki güven ilişkisi çok önemli. Bugün yaşadığımız bu sıkıntıdan sonra çok daha güçlü bir dayanışma ile geri döneceğiz,'' diye ekledi. Kendisinin de bu zor günleri unutmadan, ileride benzer bir durumda olanlara yardımcı olmayı düşündüğünü belirtmesi, toplumda duyarlılığın artırılması açısından oldukça önemli bir mesaj niteliği taşıyor.
Türkiye’nin pek çok köşe noktasında olduğu gibi Mardin’de de insanlar, hayatlarının çeşitli evrelerinde zorluklarla karşı karşıya kalabiliyor. Ancak bu tür dayanışmalar, sadece zor zamanlarda değil; aynı zamanda düzenli olarak toplumun her kesiminin bir arada olmasının ne kadar değerli olduğunu da gösteriyor. Eğitime, sağlığa ya da sosyal hizmetlere yönelik yapılabilecek yardımlar, toplumu örf ve adetlerine göre daha ileriye götürecektir ve Mardin’de örnek teşkil eden bu davranış, birçok insana ilham kaynağı olabilir.
Sonuç olarak, Mardin’de bir hayırseverin üstlendiği bu jest, şehrin parçalarından biri olan toplumsal dayanışmanın güzelliklerini ortaya koydu. Gönüllülük ve yardımlaşma ruhunu yaşatan bu birey, kaynaşmanın ve dayanışmanın yalnızca bir cümle değil, aynı zamanda yaşamın bir parçası olduğunu bizlere hatırlatıyor. Unutulmamalıdır ki, iyilik her zaman çoğalmaktadır ve bir küçük davranış, çok daha büyük değişimlerin kapısını aralayabilir.