Kongo Cumhuriyeti'nin kuzeyindeki Congo Nehri'nde meydana gelen tekne kazası, uluslararası medyada geniş yankı buldu. Olay, 29 Eylül 2023 tarihinde gerçekleşti ve sonuçları, bölgedeki güvenlik önlemlerinin yetersizliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Yerel yetkililere göre, teknenin aşırı yük nedeniyle devrildiği ve bu durumun sonrasında büyük bir felaket yaşandığı bildiriliyor. Olay yerinde yapılan ilk değerlendirmelere göre, 148 kişinin hayatını kaybettiği ve çok sayıda kişinin de kaybolduğu belirtildi.
Görgü tanıklarının ifadelerine göre, kaza sırasında tekne aşırı kalabalık haldeydi. Yerel halkın kısa süreli seyahatler için kullandığı bu tür tekneler, en iyi koşullarda bile güvenli sayılmamakta. Teknenin, düzenli sefer yapan büyük gemiler yerine daha küçük ve daha az sağlam yapıda olduğu belirtildi. Olay anında teknenin hızla alabora olduğu ve binecek başka bir kapasiteleri olmadığı için yolcuların büyük bir kısmının suya düştüğü ifade ediliyor. Bu tür kazaların sık yaşandığı Kongo’da, daha önce de benzer deniz kazaları yaşanmış, fakat bu kadar büyük bir kayıp yaşanmamıştı.
Olayın hemen ardından, yerel yetkililer ve güvenlik güçleri kurtarma çalışmaları başlattı. Ancak suyun derinliği ve akıntının hızı, çalışmaları zorlaştırıyor. Öncelikle teknenin bulunduğu bölgeye ulaşıldı ve kaybolan kişilerin ailelerine destek sağlama amacıyla arama kurtarma ekipleri görevlendirildi. Kazanın ardından Kongo Cumhuriyeti hükümeti, ulaşım güvenliğini artırmak ve bu tür kazaların bir daha yaşanmaması için harekete geçeceklerini açıkladı. Ülke genelindeki sivil toplum örgütleri ve insan hakları grupları, yetkilileri sorumluluk almaya çağırdı. Bu gibi trajedilerin yaşanmaması için daha sıkı yasal düzenlemelerin gerekliliği vurgulandı.
Öte yandan, kazanın ardından sosyal medyada da geniş bir etkileşim yaşandı. Kullanıcılar, kazayı kınayan mesajlar paylaşırken; kayıpların, ailelerin yaşadığı yasın derinliği ve toplumun bu tür olaylara karşı tepkisinin yükselmesi gerektiği konusunda farkındalık yaratmaya çalıştılar. Uzmanlar, özellikle Kongo gibi gelişmekte olan ülkelerde, ulaşım güvenliğinin artırılması için iktidarın daha fazla çaba göstermesi gerektiği görüşündeler.
Son olarak, Kongo’daki bu elim olay, deniz ulaşımının güvenliğinin arttırılması ve insani kayıpların asgariye indirilmesi için atılacak adımların önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. İnsan hayatının bu kadar tehlikeye atılmaması için, hem yerel yönetimlerin hem de uluslararası kuruluşların bir araya gelmesi gerektiği düşünülüyor. Gelecekte benzer olayların yaşanmaması için, kamuoyunun bilgilendirilmesi ve güvenlik standartlarının artırılması elzem görünüyor.