Antalya, 24 Ekim 2023'te, sadece 45 dakikada hayatı durma noktasına getiren bir dolu felaketiyle sarsıldı. Aniden bastıran şiddetli dolu yağışı, birçok evin camlarını kırarken, araçlar ve tarım arazileri de büyük zarar gördü. Kentin farklı bölgelerinde yaşamını sürdüren vatandaşlar, yaşadıkları korku dolu anları ve kaybettikleri değerleri gözyaşlarıyla anlattı. Bu beklenmedik doğal olay, yerel halkın yanı sıra esnaf ve tarımcıları da derinden etkileyerek, Antalya'da günlük yaşamı alt üst etti.
24 Ekim sabahı, Antalya'da beklenmeyen bir dolu fırtınası, kente gelip çatan yoğun yağışla birlikte başladı. Yüksek sesle düşen dolu tanecikleri, halk arasında büyük bir panik yarattı. İçme suyu ve elektrik hatlarının hasar görmesi, birçok evde ciddi problemler yaşanmasına neden oldu. İlk bilgilere göre, dolu felaketi en çok Demirtaş, Alanya ve Muratpaşa ilçelerini etkiledi. Alanya'nın Demirtaş beldesindeki çiftçiler, dolu nedeniyle tarım ürünlerinin zarar gördüğünü belirtirken, yalnızca meyve bahçeleri değil, sebze arazileri de bu felaketten nasibini aldı. Zeytin, nar ve portakal ağaçlarının büyük ölçüde zarar görmesi, çiftçilerin yıl boyunca bekledikleri gelir kaynaklarını tehdit ediyor.
Olayın hemen ardından bölgedeki bazı vatandaşlar, dolu yağışının ardından yaşadıkları kayıpları paylaşmak için sosyal medya platformlarında paylaşımlarda bulundu. "Evimizin camları kırıldı, bahçedeki sebzelerim hepsi yok oldu. Eşimle birlikte saatlerce dışarıda durduk, kendi gözlerimizle bu felaketi gördük," diyen bir Demirtaş sakini, gördüğü manzarayı tarif etmekte zorlandı. Dolunun düşüş hızı ve büyüklüğü, birçok insanın hayatında karşılaşmadığı bir tecrübe oldu. Dolu taneleri, bazı yerlerde yumruk büyüklüğüne ulaşmıştı ve bu anı yaşayanların korkulu anlarını unutmaları pek mümkün görünmüyor.
Dolu felaketi, yalnızca tarım arazilerini değil, aynı zamanda yerel esnafı da derinden etkiledi. Birçok dükkanın camları kırılırken, içindeki ürünler büyük zarar gördü. Antalyalı esnaflar, dolu yağışının ardından iş yerlerini onarmak için çabaladıklarını belirtirken, yaşanan kayıpların maddi olarak telafi edilemeyecek kadar büyük olduğunu ifade ettiler. Özellikle turizm sezonunun sona ermesinin ardından geçim derdiyle boğuşan esnaflar, dolunun getirdiği bu talihsizlik karşısında çaresiz kaldı.
Aynı zamanda, Antalya'nın turizm açısından yoğun bir dönem geçirdiğini unutmamak gerekiyor. Dolunun, bölgeye gelen turist sayısını etkileyip etkilemeyeceği merak konusu. Yaz sezonunda rekor seviyedeki doluluğa ulaşan oteller, dolu felaketi sonrasında rezervasyon iptalleriyle karşılaşabilir. Yerel otel sahipleri, bu süreçte kayıplarını minimuma indirmek için çeşitli kampanyalar oluşturmaya hazırlandıklarını açıkladı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi, dolu felaketinin ardından bölgede acil durum çalışmaları başlattı. Yıkılan yolların onarılması, cam kırıklarının temizlenmesi ve tarım arazilerinin rehabilite edilmesi için çalışmalar hızla sürdürülüyor. Aynı zamanda, dolunun getirdiği zararların tespit edilmesi amacıyla bölgede hasar tespit ekipleri de görevlendirildi. Bu süreçte halkın yaşadığı travmanın da dikkate alınması gerektiği ifade ediliyor.
Sonuç olarak, Antalya'da yaşanan bu dolu felaketi, sadece bir doğal olay değil, aynı zamanda insanların yaşamlarını, geçim kaynaklarını ve ruh hallerini etkileyen önemli bir durum olmuştur. Bu felaketin üstesinden gelmek, yalnızca binaların ve tarım arazilerinin onarılması ile sınırlı kalmayacak, aynı zamanda toplumdaki dayanışma ruhunun da güçlendirilmesine ihtiyaç duyulacaktır. Dolu felaketinin öncesi ve sonrası, Antalya halkı için unutulmaz anılar bırakacak. Bu süreçte dayanışma ve yardımlaşmanın ön planda olması, şehir halkının yaralarının sarılmasında büyük önem taşıyor.