Genç yaşta bağışıklık sisteminin genellikle güçlü olduğu düşünülür. Ancak, 22 yaşındaki Selin Yıldız’ın hikayesi, bunun yetersiz olabileceğini kanıtlayan bir örnek niteliğinde. Son bir yılda geçirdiği sağlık sorunları ve doktor ziyaretleri sonrası karşılaştığı bağırsak kanseri teşhisi, yalnızca bir hastalık mücadelesi değil, aynı zamanda sağlık belirtilerini dikkate almanın ne kadar hayati olduğunu gösteren bir durum. Selin, aylarca süren rahatsızlıkları ve belirtileri görmezden geldi. Ancak, şimdi yaşadığı zorlu mücadeleyle pek çok insana ilham vermek ve onları dikkatli olmaya çağırmak istiyor.
Selin Yıldız, yaşamının en güzel dönemlerinden birini yaşarken sıradan rahatsızlıklarla mücadele ediyordu. Bademcik iltihabı, sıklıkla yaşadığı karın ağrıları ve hazımsızlık gibi belirtiler, onu doktora gitmekten alıkoydu. "Gençken hastalıkların benden uzak olduğunu düşünüyordum" diyen Yıldız, başta bu belirtileri sıradan grip veya enfeksiyon belirtileri olarak ele aldı. Ancak gün geçtikçe ağrılarının şiddeti arttı ve yaşam kalitesi düştü. Göğsünde bir rahatsızlık, sıklıkla karşılaştığı şişkinlik ve sürekli bir yorgunluk hissi, ona bir şeylerin yanlış olduğunu hatırlatmaya başladı. Ne yazık ki, belirtilerini dikkate almaması ve tedavi arayışına geç kalması, hayatında büyük bir dönüm noktasıydı.
Selin, ilk kez gittiği doktorda aldığı yanıtla sarsıldı. Bağırsağındaki bir kütle, ayrıntılı bir inceleme sonrası kanser hücreleriyle doluydu. Dr. Emre Akbulut, “Bağırsak kanseri genellikle genç yaşlarda görülmez ama gençler arasında görülmesi mümkün. Özellikle common belirti dediğimiz karın ağrısı ve şişkinlik gibi rahatsızlıklar göz ardı edilmemeli” açıklamasında bulundu. Bu sert gerçek, Selin için hayatının en zorlu dönemini başlatırken, rahatlama sağlayacak her çabayı göstermeye kararlıydı. Onun hikayesinin farklı kısımları, erken teşhisin hayat kurtarıcı olabileceğinin altını çizerken, diğer gençlerin de kendi bedenlerine karşı dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı.
Selin, tedavi sürecinde yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda duygusal olarak da zorlu bir mücadele veriyor. Kanser tedavisi sürecindeki mücadeleleri, onu daha güçlü bir birey haline getirdi. “Çok şey öğrendim yaşadıklarımdan. Kendime daha çok değer vermek, sağlığıma önem vermek gerektiğini anladım,” diyor. Sağlık bilincinin artması, gencin bu süreçte kendini yeniden keşfetmesine yardımcı oldu. Tedavi süreçleri boyunca destekleyici arkadaş çevresi ve ailesi ile bu zorluğun üstesinden gelmeye çalıştı. Bu deneyimlerin her biri, diğer gençler için bir ders niteliğinde.
Selin’in hikayesi, genç yaşta sağlık sorunlarının ciddiyetine dikkat çekmekle kalmıyor; aynı zamanda insanlar arasında farkındalık yaratmayı da amaçlıyor. Onun tedavi sürecinde öğrendiği bilgileri sosyal medya aracılığıyla paylaşarak, gençlere sağlıklarını önemsemeleri ve belirtilere karşı duyarlı olmaları konusunda çağrıda bulunuyor. “Hayatım boyunca öğrendiğim en önemli şeylerden biri; kendi bedenime dikkat etmem gerektiğiydi. Hiçbir rahatsızlık hafife alınmamalıdır” diyor.
Sonuç olarak, genç yaşta bağırsak kanseri teşhisi hayatın ne kadar belirsiz ve tahmin edilemez olduğunu kanıtlıyor. Selin Yıldız’ın hikayesi, genç yaştaki bireylerin sağlıklarını ihmal etmemeleri gerektiğini hatırlatıyor. Başta basit belirtiler olarak görülen rahatsızlıkların, ilerleyen dönemlerde ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği unutulmamalı. Sağlık, en değerli varlıklarımızdan biridir ve ona gereken değer verilmelidir. Unutulmamalıdır ki, erken teşhis hayat kurtarabilir ve sağlık problemleri ile mücadelede en önemli adımdır.
Selin’in hikayesi, genç yaşta bile dikkatli olunması gerektiğine dair güçlü bir mesaj verirken, tüm genç bireylere de ilham kaynağı olabilir. Bu süreçte, sağlam bir destek ile zorlukların üstesinden gelmenin mümkün olduğunun altını çizerken, diğer gençlerin de kendi sağlıklarına dikkat etmeleri adına bir uyarı niteliğindedir.