Türkiye’de nüfus yapısında önemli bir değişim yaşanacağı öngörülüyor. TÜİK’in projeksiyonlarına göre, 2080 yılı itibarıyla yaşlı nüfus (65 yaş üstü) oranı genç nüfusu (15-24 yaş) geçecek. Bu durum, toplumsal yapıda ve ekonomide köklü değişiklikleri beraberinde getirecek.
Demografik dönüşümün temel nedenleri arasında doğurganlık oranındaki düşüş, yaşam süresinin uzaması ve genç nüfusun azalması yer alıyor. 2024 itibarıyla Türkiye’de yaşlı nüfus oranı %10 civarındayken, 2080’de bu oranın %25’e kadar çıkacağı tahmin ediliyor. Aynı dönemde, genç nüfus oranının %15’in altına düşeceği öngörülüyor.
Uzmanlar, yaşlı nüfusun artışıyla sağlık, emeklilik sistemi ve iş gücü piyasasında önemli değişiklikler yaşanacağını vurguluyor. Emeklilik harcamalarının artması, sağlık hizmetlerine olan talebin büyümesi ve yaşlı bakımı sektörüne duyulan ihtiyaç bu dönüşümün başlıca sonuçları arasında bulunuyor.
Genç nüfusun azalması ise ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebilir. İş gücü piyasasında yetenek açığı oluşabileceği gibi, üretkenlik seviyesinin korunması için teknolojik yatırımların artırılması gerekecek. Bunun yanı sıra, gençlerin daha donanımlı yetiştirilmesi ve istihdam olanaklarının artırılması önem taşıyor.
Hükümetin, bu dönüşüme hazırlık amacıyla uzun vadeli planlar üzerinde çalıştığı biliniyor. Sağlık altyapısının güçlendirilmesi, sosyal güvenlik reformları ve yaşlıların toplumsal hayata daha aktif katılımını sağlayacak projeler öncelikli hedefler arasında.
2080’de yaşanacak bu dönüşüm, toplumun tüm kesimlerini etkileyecek bir süreç olarak görülüyor. Uzmanlar, şimdiden önlem alınması gerektiğini vurguluyor. Toplumun yaşlanması, aynı zamanda deneyim ve bilgi birikiminin artışı gibi olumlu yanları da beraberinde getirebilir.